Türkiye Basketbol Federasyonu

Şu an kullandığınız Internet Explorer bir çok modern web teknolojisini desteklememektedir. Bu sebeple sitemizi görüntülerken sorunlarla karşılaşabilirsiniz.
Google Chrome Mozilla Firefox veya Microsoft Edge gibi daha modern bir internet tarayıcı kullanmanızı öneririz.

SPOR SAHALARINDA TEMİZ VE SAĞLIKLI REKABET NEDEN ÖNEMLİDİR? DOPİNGE HAYIR!!!

28.11.2019

Ebeveynler ve çocukların sporu sevme amaçları nelerdir? Bütün sporların temelinde yatan incelik; kendi güç ve vücut yeteneklerinin aynı şartlardaki diğer takım veya bireylerde karşı karşıya gelmesi üzerinedir. Bunun dışına çıkıp haksız bir avantaj elde etmek amacıyla yasaklı madde kullanılması spor etiğine aykırı olmaktadır. Burada zarar gören rakipler değil temsil ettikleri kendi grupları olmaktadır. Bu yolla takım arkadaşlarının emeklerine ve saygınlığına da saygı gösterilmemiş olunur.


Ebeveynler ve çocukların sporu sevme amaçları nelerdir? Belki ebeveynlerin kendi çocukluklarında yaşadıkları ortak amaç için bir araya gelmek, bir takım ruhu oluşturmak, bir arada eğlenmek, bir arada bir şeyleri paylaşmaktan oluşan masumane bir mutluluktur. Belki de insan vücudunun sıkı çalışma ve kişisel yeteneklerle neler başarabildiğini merak etme hissidir. Ya da diğer ekiplerle rekabetin heyecanı ve sonunda zafer kazanabilme olasılığıdır. Belki de bunların hepsini içine alan güzel bir duygu patlamasıdır. Zaten ebeveynlerin yaşadıkları bu güzel deneyimlerin kendileri için çok değerli olan çocuklarının da zamanında yaşayabilmeleri fırsat verecek olan güzel hatıralarıdır.

Temelinde bu güzel duyguları taşıyan spor sadece kazanmanın mübah olduğu düşüncesiyle mücadele etme alışkanlığı sonucu hileye başvurulması ile ciddi yaralar almaktadır. Oysa maçlarda bir oyuncunun hatalı bir karar sonrası doğruyu söylemesi tribünlerdeki her seyirciyi yüreğinden etkilemesine vesile olmaktadır. Kazanmanın ASİL olanı önemlidir. Küçük olarak başlayan bu negatif duygular ileri aşamalarda hırs, ihtiras ve megaloman olmanın önünü açabilmektedir. Hatta daha ileri aşamalarda hile yeterli olmadığında medikal takviyeler işin içine girdiğinde doping şeklini alabilmektedir. Buraya kadar sadece sporun değerini kaybetmesine neden olurken bundan sonra sporcuların sağlığını da tehdit etmeye başlar. Özellikle gelişim çağında yapılan sporlarda rekabet artışına paralel olarak yasaklı madde kullanılma ihtimali artabilir. Günümüzde bu maddelere erişim kolaylığı ve denetim eksikliği çok dikkatli olunması gereken bir konu olarak karşımıza çıkabilmektedir. Bu durumların yaşanmaması için hakemlerin, antrenörlerin, oyuncuların ve ebeveynlerin alacakları rol modellerin dürüst ve sağlıklı rekabetin tercih edildiği bir ortamda yetişen kişilerden oluşmaları önemli olmaktadır.

Bütün sporların temelinde yatan incelik; kendi güç ve vücut yeteneklerinin aynı şartlardaki diğer takım veya bireylerde karşı karşıya gelmesi üzerinedir. Bunun dışına çıkıp haksız bir avantaj elde etmek amacıyla yasaklı madde kullanılması spor etiğine aykırı olmaktadır. Burada zarar gören rakipler değil temsil ettikleri kendi grupları olmaktadır. Bu yolla takım arkadaşlarının emeklerine ve saygınlığına da saygı gösterilmemiş olunur.

Yapılan yurt dışı araştırmalarında halen faaliyet gösteren spor branşlarında içinde etik davranışı kabul etmeyen bir kitle yer almaktadır. Bu arada üzerinde durulması gereken bir başka önemli konu ise; spor yapan çocukların üçte birinden fazlası bazı sporların doğru ile yanlış arasındaki farkı bireylere öğretme konusunda başarısız olduğunun görülmesidir.

Üzerinde durulan konu eğitim, öğretim ve denetim konusunda rekabete dayalı sporlarda temiz ve sağlıklı bir spor yapılmasını sağlamak için hakemlerin, antrenörlerin, sporcuların, yetkililerin ve ebeveynlerin bilinçli bir şekilde birlikte hareket etmelerinin zorunluluğudur. Hile; bir yanlış faülün arkasına saklanmak kadar basit, yasaklı madde kullanılmasına kadar önemli bir problemdir. Bu yüzden basit olarak görülmeden her aşaması için sporcuların her zaman aynı duyarlılıkta davranacakaları şekilde düşünmelerini sağlamak gerekmektedir.  Adil ve saygılı bir şekilde rekabet geliştirmek ve hedefleri güçlendirmek; her zaman kazanmak anlayışından daha iyi olduğu gençlerimize aşılanmalıdır.

Bunun dışında uzun olsa da takım çalışmasının önemi işlenmeli kolaycılığa kaçan “her ne pahasına olursa olsun” zihniyetine karşı mücadele verilip başarının çalışmaktan geçtiğini, kazanmak ve kaybetmenin birbirinin bir parçası olduğu belletilmelidir. Gençlere başarısızlık veya kaybetmenin de bu hayatın bir gerçeği olduğu hatta hile ile elde edilen başarının en kötü kazanım olduğu ısrarla hücrelerine kadar hissettirilmelidir.

Aslında gençler için en iyi yol olan görerek öğrenme yolu seçildiğinde hakemler, antrenörler, ebeveynler ve yetkililerin üzerinde rol model olarak kabul ettikleri kişileri izletmeleri sağlanmalıdır. Doğru örnek alınarak yola çıkılırsa doğrulukların elde edileceği ve doğru yere ulaşılacağı hesaplanmalıdır.

Geleceğin Büyükleri Sağlıklı Tutulmalıdır.

İnsanların doğası gereği yaşam doğduğu günden beri mücadele etmekle geçmektedir. Bu spora başladığında da geçerlidir. Her yaştan sporcu için rakiplerine üstünlük sağlamak duygusu cazip gelmektedir. Ancak, bunlar genellikle kolay yoldan ve hep kazanmak isteği şeklindedir. Eğer etkili bir şekilde hazırlık yaparak ve ciddi sağlık sonuçlarına sebep olabilecek yasaklı madde kullanmadan bu başarıyı yakalanırsa gerçekten takdir edilecek bir kazanım olacaktır. Hem kısa hem de uzun vadede elde edilebilecek bu olası sonuçlar genç bir sporcu için hemen ortaya çıkmayabilir. Yasaklı madde kullanarak bu başarıyı hemen yakalama isteği tamamen bir felaketle sonuçlanacaktır. Bunların yaşanmaması için genç sporculara performans arttırıcı ilaçların ciddi sağlık problemlerine yol açacağı anlatılmalı ve anladıklarından emin olunmalıdır. Bazıları yasa dışı yollardan elde edilen uyarıcı ve anabolik ajanlarla, özellikle enerji, kas geliştirme ve kilo vermek için kullanılan ve kolayca temin edilebilen yasaklı ilaçlar asla ve asla KULANILMAMALIDIR. Bu tür yasaklı ilaçların etkileri her zaman kısa sürede görülmeyebilir, bazen uzun sürede hatta spor yapmayı bıraktıktan çok sonra bir sporcunun yaşam kalitesini etkileyebilir.

Sporcuların tehlikeli ve yasaklı maddeler olmadan en iyi şekilde performans göstermeye hazır olmalarını sağlamak için hakemler, antrenörler, ebeveynler hep iletişim içinde olmalıdırlar. Gençleri temiz ve sağlıklı yollardan yapılan antrenmanlarla ve sonrasında büyük yarışmalara dengeli bir protein, karbonhidrat desteği ile hazırlamak destekcilerin dikkat edeceği önemli bir konudur.

Her zaman ve her yerde temiz rekabet önemini korumaktadır. Performans arttırıcı yasaklı ilaçlar kullanarak elde edilen herhangi bir başarı genç sporcuları, takım arkadaşlarını, rakiplerini, antrenörlerini ve ebeveynlerini gerçek bir zaferi kutlamak zevkinden alıkoyacaktır.

Her yıl ilimizde binlerce, ülkemizde milyonlarca gencimiz değişik sporlara katılım sağlamaktadır. Büyükler olarak doğru, temiz ve sağlıklı yapılan sporun gençlerin karakter ve yaşam becerileri geliştirmelerine yardımcı olduğu bilinci ile hareket etmek zorundayız. Gençlerimiz bizim geleceğimiz olması nedeniyle onlara takım çalışması yapmaları sağlanarak ve spor ahlakı ile büyümelerine yardımcı olmak önceliğimiz olmalıdır. Ahlaklı, temiz ve sağlıklı bir sporcu yetiştirmede etkili çözüm, hakemleri, sporcuları, antrenörleri, ebeveynleri ve görevlileri doğru yöntemlerle eğiterek genel olarak olumlu bir gençlik spor deneyimi yaratan programların hazırlanması gereklidir. Spor denilince sadece bedensel aktiviteler değil zihinsel aktivitelerde akla gelmelidir. Bu programlarda gençlik sporlarına zarar vermesi muhtemel olan yasaklı maddelerle mücadelede zihniyet ayağı ele alınmalıdır.

Tüm spor dallarındaki sporcular için; yasaklı madde olmadan oluşturulan temiz ve sağlıklı bir performans kültürü oluşturmak için el birliği yapılmalıdır. Çünkü sporun fiziksel ve etik değerleri vardır ve onları korumak için geç kalmamalıdır.

İster eğlence, ister mücadele, ister meslek olarak spor yapan her sporcunun adil bir oyunda eğlenmeyi ve yarışmayı hak etme çabalarını hep DESTEKLEYELİM.

TEMİZ VE SAĞLIKLI BİR SPORCU KÜLTÜRÜ OLUŞTURALIM.

Dr. Nejdet ÇÖVEN



Daha Fazla Haber Göster

Sosyal Medya Hesaplarımız

Mobil App İndir (Ücretsiz)

Türkiye Basketbol Federasyonu
Sinan Erdem Spor Salonu, Zuhuratbaba Mahallesi, Mustafa Sarıçiçek Bulvarı, No:6, 34147 Bakırköy, İSTANBUL, TÜRKİYE