Basketbol kısaca; bir salon, iki pota, her takım için en az beş oyuncu ile rakipten daha fazla topu potaya sokmayı hedefleyen bir spor, gelişim aracı, bir kültür, tiyatro sahnesidir.
Bu kısa ifade doğru olmakla birlikte aslında bütünlüğü yansıtması bakımından çok yüzeyseldir. Basketbol bir oyun olması yanında ortamda bulunan herkese bir şeyler öğretmektedir. Oyunun temel unsurları olan hakemler, antrenörler, sporcular, ebeveynler ve taraftarlar olarak, heyecanın içinde kolayca kaybolabilir, maçın kazanılmasına neden olan son dakika atışı veya yapılan bir smaçla salondaki herkesi ayağa kaldırabilen bir atmosferi barındırmaktadır. Genellikle her yıl yüzlerce basketbol oynayan çocuklarımızdan çok azı bu sporu profesyonel olarak yapma imkanı bulabilmekte ama heyecanı her yaşta her durumda insanları sarmaktadır.
Bunlara rağmen, hayatta başka bir kulvarda koşmaya karar verdiğinizde veya basketbolu bıraktığınızda bir oyuncu olarak neler kazandığınızın farkına varırsınız. Yıllarca uğraştığınız sporun sadece bir oyun olmadığını sizin yaşamınız boyunca karşılaşacağınız olayların bir minyatürü olduğunu fark edersiniz. Attığınız her adımda o günlerden kalan deneyimleriniz ile kolayca yönlendirmeler yapabildiğinizi görebilirsiniz. Kısaca aslında oynadığınız sadece basketbol değildir. O SİZİN HAYATINIZIZ KENDİSİDİR.
Uzun yıllar eğitiminizle birlikte sürdürdüğünüz basketbol deneyimleriniz belki hayallerinizde canlandırdığınız gibi olmamıştır. Parkelerde iken üzüntüyü, mutluluğu, hezimeti, düşmeyi, kalkmayı, sevmeyi, takım olmayı, çalışmayı, mücadele etmeyi yaşayarak öğrenmiştiniz. Bu sahalarda geliştirilen ve sizi hayata hazırlayan çok büyük becerilerdir.
Bunların ışığında basketbol sporundan alınan ve hayata aktarılan kazanımlar çok değerlidir.
- Takımın bir parçası olarak arkadaşlarınızın yerden kalkması için el uzatma, zor anlarda sorumluluk alma ve takımın birlikte hareket etmesini sağlama ile LİDERLİK ETMEK’ tir.
- Öğrenci iken spor yapmak, zaman planlaması yapmak, oyunu güzelleştirmek ve arkadaşlarına aktarabilmek, hem okulu hem sporu birlikte yürütebilmek ise SÖZ VERMEK’ tir.
- Spor salonunda harcanan sürelerde içinizdeki rakip ile mücadele eder ve çalışmaların bitmeden gidilmesinin önüne geçerek doğal olarak sizi hedefler belirlemeye yarayan ÇALIŞMA ETİĞİNİ (İŞ AHLAKI) KAZANMAK’tır.
- Hakemlerle, antrenörler ve takım arkadaşları ile şekillenen konuşma stili oyun üzerinde olumlu veya olumsuz bir etki bıraktığını hissettiren İLETİŞİM KURMAK’tır.
- Hayatınız boyunca basketbol karşılaşmalarında kazanacak veya kaybedeceksiniz. Buna cevabınız ne olacağı önemlidir. Kaybedince vazgeçip gidilmemesi, bunlardan ders alınması ve yola aynı güçle devam edilmesini çağrıştıran AZİMLİ OLMAK’tır.
Yukarıda belirtilen özelliklerin tümü herkes tarafından kabul görmüş, ister iş ortamında ister aile ortamında olsun, günlük olarak hayatta uygulanabilir özlemlerdir. Basketbol, birçok kişinin hayatını olumlu yönde etkileyen ve aldığı temel eğitim ile yaşamın her döneminde etkisini sürdüren inanılmaz derecede güçlü bir spordur. Bu deneyimi kazanan herkesin ortak ifadesi basketbolun hayatlarında bıraktığı etkiden dolayı ve iyilik üzere davranmalarına katkısı olduğu için minnettar olduklarıdır.
Bazı sporların aksine basketbol erkeklerin veya kızların kendi cinsleri arasında rekabeti sağladığı için daha adil bir yarışmaya fırsat vermektedir. Parkeleri bırakıp tribünlerde yer alındığında da sevilen bir sporun parçası olmaktan, izlemekten ve çevrenizdekilerle olumlu iletişim kurmaktan zevk alınmasına yardımcı olmaktadır.
Basketbolu bir spor olarak görmekle biraz insafsızlık yapmış oluruz.
Basketbol aslında HAYATIN PARKELER ÜZERİNE YANSIMASIDIR.
Basketbol ile ilgili herkesin özellikle ebeveynlerin bunu fark ederek çocuklarına yansıtmaları çok önemlidir.
Basketbol yeteneklerini göstermektir,
Basketbol mücadele etmektir,
Basketbol hoşgörü göstermektir,
Basketbol birlikte hareket etmektir,
Basketbol yaşamın kendisidir.
Dr.Nejdet ÇÖVEN
Manisa Basketbol İl Temsilcisi